1. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti
I. Dünya Savaşı’na ittifak Devletleri’nin yanında büyük beklentilerle giren Osmanlı
Devleti, savaştan ağır bir yenilgi ve büyük kayıplarla çıktı. Savaşın yenilgiyle
sonuçlanması üzerine ittihat ve Terakki yöneticileri, sorumlu tutularak Harp Divanında
yargılanacaklarını düşündüklerinden yurdu terk ettiler. Yeni kurulan Ahmet İzzet Paşa
Hükûmeti için ateşkes yapmaktan başka çare kalmamıştı. Çünkü Bulgaristan’ın
savaştan çekilmesi Makedonya Cephesi’nin çökmesine ve Osmanlı Devleti’nin
Almanya ve Avusturya ile bağlantısının kesilmesine neden oldu. Osmanlı, Suriye ve
Filistin cephelerinde yenilerek zor durumda kalmıştı. Anadolu her yönden tehdit altına
girdiği için işgal edilebilirdi.
Bu nedenle de Wilson İlkeleri’nin uygulanacağına inanan Ahmet İzzet Paşa
Hükûmeti ateşkes teklifinde bulundu. Wilson İlkeleri’nin 12. maddesine göre, Osmanlı Devleti’nin Türk nüfusunun yoğun olduğu bölgelerinde, Türklere kesin egemenlik tanınacağı belirtilmişti. Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasında bu maddenin büyük etkisi olmuştu. Ancak daha sonraki uygulamalar ve gelişmeler bu görüşün aksine gerçekleştirilmiştir.
Savaş sonunda imzalanan antlaşma
30 Ekim 1918’de Limni Adası’nın Mondros Limanı’nda Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı.