Bedenimizdeki statik elektrik dediğimiz şey, vücuttaki biyo- kimyasal işlemler ile beden hareketliliği sırasında elbiselerin birbirlerine, derimize sürtünmesi sonucu açığa çıkan enerjidir, yani serbest kalmış elektronlardır. Bunun negatif özelikli olması, üzerimizde aşırı biriken elektriğin, bedendeki biyo-elektrik faaliyetleri olumsuz yönde etkilemeleri dolayısıyladır. Aynı şekilde, bunun düşük olması da vücut için zararlıdır. Doğadaki statik elektriklenme ise, kısaca üç yolla şöyle oluşur. İki cisim birbirine sürtündüğünde, sürtünen nesnelerden biri, yüzeyinde bulunan atomların dış yörüngelerindeki elektron ya da elektronlarını kaybeder veya diğeri bu elektronları kopartır. Buna sürtünmeyle etkileşme denir. Böylece elektron kaybeden atom, yük dengesi bozulmasından dolayı artı yük ile yüklenirken diğer cisim elektron aldığından negatif yükle yüklenir. Bunlardan diyelim ki negatif yüklenen cismi, bir başka nesneye değdirmeksizin belli mesafeden tutarsak bu sefer de, negatif yükün oluşturduğu elektriksel alanlar, o nesnenin dış yüzeyindeki atomların dış yörüngelerindeki elektronlarını, atomlarından uzaklaştırarak nesnenin bir başka yerine (diğer uca doğru) iterler ve böylece etkileştiği bölgeyi artı yükleyerek birbirlerini çekmeye başlarlar. Eğer cisim artı yüklüyse, o zaman da nesne atomlarının dış elektronlarını, artı yüzün baktığı bölgeye çekerek nesnenin diğer ucunu artı yükler. Buna da etkiyle elektriklenme denir. Mesela bir balonu saçınıza sürdükten sonra kolunuza yaklaştırırsanız kılların hemen havaya kalktığını görürsünüz. Şifacıların, ellerini deri üzerinde gezdirdikleri ya da havada sabit tuttukları sırada deri kıllarının havaya kalkmasının nedeni de şifacı bedenindeki statik elektriksel alanın varlığıdır. Eğer bir nesnede, eksi statik yük fazlası varsa o zaman, iletken bir ortama değdiği anda yükünü o nesneye ya tamamını ya da bir kısmını aktarır. Eğer nesne artı yüklüyse bunun tam tersi olur yani, elektron çeker. Buna da dokunmayla elektriklenme denir.